Yalnız yürüyordu
Başka türlüsünü bilmiyordu
Öğrenmeye niyetlense bile
Hep erteliyordu
Yanında biri varken bile
Yalnız yürüyordu
Kafasını yerden kaldırmadan
Adımlarını saya saya
Taşları süre süre
Vura vura
Geldiği yere kadar
Çukurlara girip çıkarak
Su birikintilerine hızla basarak
Paçalarını çamura bulayarak
Bakıyor anlıyordunuz
Bu insanın hiç ümidi yok
Ne paçaları umurunda ne bir şey
Anlaşılmaz bir şeyler söylüyordu
Kalabalıkta ya da yalnızken
Bakıyor anlıyordunuz
Bu insanın hiç ümidi yok
Ne gelen geçen umurunda ne bir şey
Yağmur yağıyordu
Ne bir şapka ne bir şemsiye
Bakıyor anlıyordunuz
Bu insanın hiç ümidi yok
Ne hastalık umurunda ne bir şey
Telefonu çalıyordu
Bakmıyordu
Elini cebine bile atmıyordu
Birileri omuz atıp geçiyordu
O ciddiye bile almıyordu
Kızmıyordu
Görmüyordu
Ardından seslenen bir tanıdığı
Duysa da oralı olmuyordu
Bazen de kaçar gibi
Adımlarını hızlandırıyordu
Zaten kafasını kaldırıp da
Çevresine bakmıyordu
Beklendiği yerlere gitmiyor
Tanıdık semtlerden geçmiyordu
Kalabalık bir yerde
Çay bile içmiyordu
Anlıyordunuz
Bu insanın hiç ümidi yok
Hiç yok
______________________________
(Fotoğraf: Zeynep Kabak / Bursa-Yenişehir / Ağustos ’16)
Bu arkadas bu haliyle cok ilgi cekici karizmatik biri olmasi lazim. Dibe vurmak iyidir. Bir yerde hic birseyi sallamaz. Ama yine de umutsuz oldugunu dusunmuyorum. Ayrica bu durumdaki birinin acilen dusunmek icin yeni bilgiye ihtiyaci vardir.
Bu arkadaş sıra dışı ve özel bir insandı. Uzun süredir kendisinden haber almıyorum. Umarım ihtiyacı olan yeni bilgiye ulaşmıştır ve iyidir. 🙂
İçim acıdı, gözümde bir adam canlandı. Üzerinde eski bir paltosu olan, elleri sigaradan sararmış, saçları beyaz çoğu dökülmüş, garip bi amca, 60 yaşlarında var yok. Çok buruk hissettirdi ama bazı satırlarda hissettiklerim tanıdık gibiydi de. Yüreğine sağlık 🙂
Yazdığım bir şiirin, okuyanın imgeleminde bambaşka bir anlam kazanması çok güzel bir his. Teşekkür ederim. 🙂